ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

DELİNİN ATTIĞI TAŞ

Yazmak kolay. Bazılarının yazdıklarına bakılırsa, kolay ötesi.
Her gün biraz daha karmaşıklaşan sorunlarımızla yüz yüze kalmak, çözümü kendi kafasında tasarlamak ve bunu yazmak da kolay.
Önemli olan çözümün uygulanabilirliği.
Uygulama ise birçok sorunu içinde barındırır. Güç ister, emek ister, bedel ister.
Kolaycılığa kaçanlar başkalarından bekler çözümü.
*          *          *
Toplum olarak çözümleri kendimizin dışındakilerden beklememiz çok sorunlar açtı başımıza.
Yine de başımız sıkıştığında çözümü başkalarından beklemekten bıkmadık.
Görece önemsiz sorunların çözümünü politikacılara, karmaşık sorunların çözümünü ise askerlere yıkma eğilimimiz ağır basar.
Oysa bunun sorunları çözmediğini, ancak ertelediğini ve daha da içinden çıkılmaz duruma getirdiğini bilmemiz için daha kaç darbe gerekli.
*          *          *
Fatih’in İstanbul kuşatmasından sonra, kenti düşüren Osmanlı’nın kente girdiğinde gördüğü şudur:
Bizans’ın papazları kiliselerde dolmuş, “melekler erkek mi, yoksa dişi mi” tartışmasındalar.
655 yıl sonra İstanbul yine kuşatma ardında.
655 yıl sonra yine İstanbul kuşatmayı değil, kendi yapay gündemi olan “türban takılsın mı, takılmasın mı?”yı tartışıyor.
*          *          *
Kürt sorunu tüm can alıcılığı ile sürüyor.
Başbakanın da ana muhalefet partisi başkanında kafasında “türban” var.
Ekonomik göstergeler her geçen gün daha da bozuluyor.
Başbakanın da ana muhalefet partisi başkanında kafasında “türban” var.
Yoksulluk, inanılmaz boyutlarda.
Başbakanın da ana muhalefet partisi başkanında kafasında “türban” var.
Yer altı ve yerüstü kaynaklarımız yağmalanıyor.
Başbakanın da ana muhalefet partisi başkanında kafasında “türban” var.
Laik bir ülkede, varlığı bile olmaması gereken diyanet işlerinin bütçesi birçok bakanlık bütçesinin toplamından fazla.
Başbakanın da ana muhalefet partisi başkanında kafasında “türban” var.
Sendikalaşma önünde inanılmaz engeller var.
Başbakanın da ana muhalefet partisi başkanında kafasında “türban” var.
Üniversiteler 12 Eylül 1980’den bu yana sorunlu.
Başbakanın da ana muhalefet partisi başkanında kafasında “türban” var.
*          *          *
Bir Afrikalı sömürge dönemi ve sonucunu şöyle anlatıyor:
“Beyazlar geldiğinde yalnızca ellerindeki İncilleri vardı. Toprak ve diğer zenginlik kaynakları bizimdi. Yıllar sonra bir baktık ki; İncil bizin elimizde, topraklarımız onların.”
Şimdi, sürmekte olan kavganın arka planında aynı oyun oynanıyor.
Yakın bir gelecekte bir bakacağız ki; türban bizim kafamızda, yer altı ve yerüstü tüm zenginlik kaynakları onların.
*          *          *
Türbanınız mübarek olsun!