ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

AKP NEDEN İNANDIRICI OLAMIYOR

AKP’nin Anayasa değişiklikleri için öne sürdüğü gerekçelere karşı çıkmak çok zor. AKP, bu kadar güçlü gerekçelere karşın inandırıcı olamıyor. Olamıyor çünkü geçmişteki yaptıkları, söyleminin gerekçelerini kaldırıyor. Olamıyor çünkü yapmak istediklerinin önceliği ile demokrasinin öncelikleri farklı.
Önce yaptıklarına ve yapmadıklarına bakalım:
AKP, başörtüsü konusunu tek başına ele aldı ve yalnızca kendi hassasiyetini düşündü. Bu nedenle de insan hakları ve demokrasi kavramının içini dolduramadı. YÖK’ü kaldırmak yerine, YÖK’ü kendi güdümüne almayı tercih etti.
2002 yılından bu yana tek başına iktidar olmasına karşın demokratik bir siyasal partiler yasası ve temsil adaleti sağlayacak bir seçim yasasına hiç sıcak bakmadı. Siyasal partilere yapılan seçim yardımı konusundaki adaletsizliği görmezden geldi.  Siyasal partilerin seçim harcamalarına şeffaflık getirmek konusunu ağzına dahi alamadı. Oluşumunda bu temeli demokratik yapılanmalar olan meclis için “milli egemenlik” kavramına sığınması inandırıcı olamadı.
Milletvekili dokunulmalığını, kürsü dokunulmazlığı (düşünce açıklama özgürlüğü) olarak sınırlamaya hep karşı çıktı. TBMM siyasi etik yasası çıkarma gereği görmedi.
Ordu, Güvenlik ve Yargı mensupları dışındaki kamu görevlilerine açık siyasal yapıya katılma hakkı tanımayı hiç düşünmedi. Toplumun hem de en aydın bir bölümlerinden birini oluşturan kamu görevlilerini siyasetten uzak tutarak, siyasetin liderin iki dudağı arasına hapsedilmiş olmasının işine geldiğini gösterdi.
Kadınların toplumun yönetilmesine etkin katılımını sağlamak gibi bir derdi hiç olmadı.
Dünyanın, benim bilebildiğim hiçbir demokrasisinde olmayan “zorunlu din eğitimi” kuralını anayasadan çıkarmak hiç işine gelmedi.
Şimdi tüm bu geçmişine karşın demokrasi havariliğine soyunması inandırıcı olamıyor.
CHP ve MHP gibi neredeyse topluma hiçbir şey vaat edemeyen kısır partiler karşısında bile başarısızlığının nedenlerini başkalarına yüklemeye çalışıyor.
Son anayasa değişiklik önerilerinde bile yukarıdakilerden hiçbiri yer almıyor.
Kamu çalışanına tanımak istediği toplu sözleşme hakkının içi boş. Bugünkünden farklı bir hak getirmiyor. Grev hakkından korkuyor.
Çalışanların örgütlülüğünün önünü açacak her tür öneriden öcü görmüş gibi kaçıyor. 12 Eylül yasalarının birer tabela örgütü durumuna getirdiği işçi sendikalarının, gerçek işlevine kavuşturulmasını asla istemiyor.
367 kuralı, görevden alınan Van Savcısı gibi zorlama kararlarıyla kendisini tartışmalı konuma sokan üst yargı organlarının yapısının değiştirilmesi gerekliliği karşısında bile tutarlı bir öneri getiremiyor. Yukarda sıraladığım, geçmişteki davranışlarını nedeniyle çeşitli yöntemlerle atayacağı üst yargı organlarının demokratik olabileceğine kimseyi inandıramıyor.
AKP, neden inandırıcı olamadığını bilmek istiyorsa, şu halk deyişine kulak vermeli.
AYİNE İŞTİR KİŞİNİN, LAFA BAKILMAZ.