ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

          CENNETİN İNSANLARI

Hiç Sinop’a gittiniz mi? Denizin ormanla oynaştığı kıyılarında aşkı yaşadınız mı?
Kırlarında kendiliğinden biten nohut büyüklüğündeki yabani çileklerin kokusunu, tadını aldınız mı sevdiğinizle.
Doyumsuz kestanelerinin garşak yöntemiyle pişirilmişini topladınız mı yanmış eğrelti otlarının küllerini üfleyerek çocukluk arkadaşlarınızla.
“Al gözüm seyreyle” dediniz mi hazanlarını?
Bir zemheri günü serendere tırmanıp, göynümüş kış armudunu dişlediniz mi dostlarınızla.
Nerdeyse yüz metre aralıkla topraktan fışkıran karaca suların pınarlarının başına oturup serinlediniz mi nemli bir yaz günü.
Karları gıcırdatarak yürüdünüz mü bir kış sabahı kayınların arasında?
Ben yaptım tüm bunları. Bundandır benim Sinop sevdam. Bundandır Sinopluların karşılıksız Sinop tutkusu.
Sinop’ta olsun, Sinop dışında olsun Sinoplu’nun; Sinop’un bir görünümüne dünyayı değişmemesi bundandır.
Bundandır, dara düştüğünde memleketinin rüzgârları koşup haykırdığı “Nükleere hayır” diye, “termik santral olmaz” diye.

Geçtiğimiz pazar günü İstanbul’da başbakanın katıldığı bir toplantı yapıldı. Toplantıyı düzenleyen “Sinoplular Platformu”.
Bu platformun sözcüleri 6800 Sinoplu’nun AKP’ye katıldığını söylüyorlar. Biliriz bu tür katılım haberleri seçim öncesi çoğalır. Çoğu kez de gerçeği onlarca kez katlar rakamlar. Bir takım gücünü parasından alan kişiler dökülür ortalıklara. Bunların en kalını ise genelde milletvekilliğini amaçlar. Yıllardır yöneticisi ve sponsoru oldukları dernekleri vardır bu kişilerin. Derneğe hemşerilerini üye yaparlar ama o üyeler derneğin giderlerini karşılamadıkları için yalnızca üyedirler. Ne seçimlerde ne de yönetilmesinde söz sahibi değillerdir.
İşte bu gözü doymaz varsıllar, memleketlerinin ve hemşerilerinin üzerinden kendilerini bir yerlere taşırlar. Ufak tefek yardımlarla (çoğu kez de kendi işyerlerinde iş verip emeğini sömürerek) kendilerine bağımlı kıldıkları kişileri kullanırlar.
Bir örgütün giderlerini kim karşılıyorsa, örgüt onun malıdır. Gerçekten üyelerinin; yükü ortak taşıdıkları dernekler, sivil toplum kuruluşlarıdır.
Dönelim platformun toplantısına. Toplantıya katılanlar Başbakanı çılgınca alkışladılar. Bir an için bunların gerçekten Sinoplu olduklarını düşünerek acaba diyorum, başbakanı alkışlarken aşağıdaki Sinop’un sorunlarını düşündüler mi?
-Kurulacak iki nükleer santralden birinin yerinin Sinop olduğunda ısrarlı olan başbakanı, Sinop’un canına okumayı, tüp gaz riskiyle anlattığı için mi alkışladılar.
-Gerçekten yeryüzü cenneti olarak tanımlanabilecek yerlerden biri olan Sinop’a, üç termik santral birden planlayıp, çöle döndürmek istemesini mi alkışladılar.
Ben bir Sinoplu olarak iyi biliyorum ki; Sinopluların çok büyük çoğunluğu bunlara karşıdır. Toplantıya gitmedim, medyada da rastlamadım ama çok merak ediyorum. Başbakan Sinop’u yok edecek bu santrallerden de söz etti mi acaba ve de ettiyse bu sözleri de alkışlayacak olan Sinoplu var mıydı orada? Bilmiyorum. Evet, toplantıdakilerin bu konudaki düşüncelerini bilmiyorum ama Sinopluların, Sinop’u sevenlerin düşüncelerini çok iyi biliyorum. Sinoplu, nüfus yoğunluğu az diye illerini gözden çıkaranlara alkış tutmaz. Hesap sorar.