ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

                 

          

         CHE-PRAS ve CHE-MİRTAŞ

         Başlık bazılarına hatalı gibi görülebilir. Alexsis Çipras, CHE’ye gönderme ile CHE-PRAS olarak yazılıyor Yunanistan’da.

         Pazar günü Yunanistan’da seçimler vardı. Seçimi Alexsis Çipras yönetimindeki sol koalisyon SYRİZA partisi önde bitirdi. Ne yazık ki; Syriza’nın tek başına iktidar olması için gereken 151 milletvekiline ulaşamadı. Yalnızca 2 eksikle 149’da kaldı.

         İşin bu yönünü bir yana bırakalım. Syriza, yepyeni bir dünyanın, yeni bir yaşamın ilk müjdecisi oldu. Vahşi kapitalizmin yalnızca kâr amaçlayan eşitsizlik düzenine karşı insanlığın, insanca değerlerinin savunulmasında yepyeni ilk adımlardan biridir atılan.

         Syriza, bir sol partiler bileşimi. Partiler, kendi özgün yapılarını korurken, birlikte davranılacağını göstermeye çalışacaklar. Türkçesi; Syriza, bizim HDP’nin Yunanistan denemesi.

         Syriza başarmak zorunda. Başarırsa, tüm dünyanın örnek alacağı ama bundan çok daha öte, Dünyanın tüm emekçi halklarına yeni bir yaşam umudunu taşıyacak. Küreselleşmiş emperyalizmin karşısında, ezilenlerin başkaldırısı olacak.

         Syriza, Yunanistan’ın bazı borçlarını ödemeyeceğini yıllardır söylüyor. Küresel sermayenin sömürü kurallarına meydan okuyor. Daha anlaşılır olması için bir benzetme yapayım. Kredi kartı borcunu zamanında ödeyemediği için anlaşılamaz yükseklikte faiz ödemesi ile karşılaşmış, ödediği faizler anapara borcunu katlamış kişinin restidir Syriza’nın yaptığı.

         Bazıları Syriza’nın programını gerçekçi bulmayabilirler. Onlara şu soruyu yöneltmek gerek. “Kimin için gerçekçi değil?” Syrizanın programı küresel sermeye için gerçekten gerçekçi değildir. Çünkü bu program; sermaye gerçeğine göre değil, emekçilerin gerçeklerine göre yapılmış bir programdır.

                           *          *          *

         Gelelim ülkemiz gerçeğine. Ülkemizin sisteme muhalif, gerçek anlamda ana muhalefet partisi HDP’dir.  Üstelik HDP, tam da bir radikal sol koalisyondur. Syriza’nın ülkemizdeki karşılığıdır HDP. Ülkemizdeki karşılığıdır ama bire bir kopyası değildir. HDP, ülkemiz gerçeği üzerinden kurgulanmış karşılığıdır.

         HDP’nin yeni yaşam projesi, sisteme olan muhalefetidir. Yeni yaşam, en alttakilerin toplumda yer bulacağı bir durumdur.

         Syriza’nın çok güçlü bir sol geleneğin bulunduğu bir taban üzerinde kurulmuştur. 1992 yılında, klasik sol partilerin küreselleşen sömürü düzenine karşı seçenek oluşturamadığı durumda ortaya çıkmıştı synaspismos. Syriza, synaspismos üzerinde şekillendi.

         Ülkemizde çok güçlü bir sol gelenek olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu olumsuzluğa karşın ülkemiz solunun da başarılı olmasının koşulları vardır. Çünkü ülkemiz halkının sömürülme koşulları, Yunanistan’dakiyle karşılaştırılamayacak kadar fazladır.

         Kocaman medyanın televizyonları kaç gündür Yunanistan ile ilgili yayınlarında “Yunanistan üretmiyor, çalışma saatleri az, üretmeden kriz çözülemez” gibi palavraları bol bol kullanıyorlar.

         Yunan halkının tembel olduğu, çalışmadığı tam bir yalandır. Gerçek Yunanlı emekçilerin, yurdumuz emekçilerinden daha az sömürüldüğüdür. Krizin nedeni de sömürünün daha çok yoğunlaştırmak istenmesi, para babalarının sömürüyü yoğunlaştırmak istemeleridir. Her bin kişinin tüm gereksinimini karşılamak için 400 kişinin çalışıyor olmasının yeterli olduğu bilinen bir gerçeklik. Başka bir değişle üretimin %60’ı kapitalistlerin kasalarına akıyor. İşsizliğin de, daha çok çalışmanın da gerekçesi bu. Bu sömürü çarkı ne kadar engellenebilirse, çalışma saatleri de o kadar azalır, işsizlik olmaz. Bu bir üretim biçimi sorunudur. Kapitalizm her zaman işsizler ordusunun varlığına gereksinim duyar.

         Umuyoruz ki, Syriza küreselleşmiş sömürü düzeni karşısında yenilmez.