ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

  BİZİM KUZEN, CHP VE ÖZEL OKULLAR

            Birgün 25.06.2006
            Geçenlerde bir televizyon kanalında 'Özel Okullara devlet yardımı' konulu bir program vardı. Konuşmacılardan biri CHP'li Engin Altay. Kuzenim.

            Doğal olarak, AKP'li ve diğer çağırılanların tümü, özel okullara devlet yardımını savundular. Biri, "özel okullara kayacak öğrenciler için yapılacak yardımın devlet okulundaki maliyetten az olacağını, bu nedenle devletin kâr edeceğini" savunurken, diğeri özel okullardaki eğitimin nitelikli olduğunu" söyleyerek çıkarılacak yasayı savundular. En acınası olan ise benim kuzendi. O, "ne şiş yansın, ne kebap" politikasının açmazında kıvrandı durdu.

            OKULLAR OLMASA
            Okullarımızda sorunlar diz boyu. Ödenek hiç ayrılmaz. Yardımcı personel yoktur. Giderler velilere yüklendiğinden, zaten eğitim paralı olanların yararlandığı bir yapıya bürünmek üzeredir. Sorunlar burada anlatılamayacak kadar çoktur. Bizim bakanlar Osmanlı'dan beri 'okullar olmasa, eğitim bakanlığını ne iyi yürütürdüm' mantığında olduğundan, çözüm onların gözünde okullardan, öğrencilerden ve öğretmenlerden kurtulmaktan geçer. Buna bir de ideolojileri gereği kâr mantığını eklediğinizde, gerçekten devletin okul yapması, eğitim vermesi tümüyle gereksiz bir olgudur, (aynı nedenlerle sağlık için de 'parası olan yaşar' ilkesini savunurlar ya).

            Gelelim özel okullardaki eğitimin daha nitelikli olduğu savına. Bu sav ülke çapında iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda okul için geçerli olabilir. Bunların dışında, özel okullarda temel düşünce daha çok kazançtır. Bu nedenle öğretmenlere alabildiğine yüklenilir. Öğrenci (veli), yolunacak kazdır. Bir şeyler öğrenmesi ya da eğitilmesi önemli değildir. Önemli olan eğitilip öğretildiği görüntüsünü yaratmaktır. Bunu sağlamak için düzeyinin çok üzerinde bol bol ev ödevi verilir. Birinci kademe ilk sınıfların ödevlerini bile, çoğu lise öğrenimi görmüş veliler çözemez. Amaç, yüksek düzeyde eğitim yapıldığı duygusunu vermektir.

            Ayrıca, notlar da yüksek tutulur. Böylece veli, öğrencinin, dolayısıyla okulun, başarılı olduğuna inandırılır.

            YA SOSYAL EŞİTLİK?
            Kuzen, CHP MYK üyesi. Partinin eğitim konusundaki sözcüsü. Milletvekili olmadan yıllarca önceki düşüncelerini bilirim. O zamanlar özel okullara karşıydı. Demek ki o da değişime uğramış. Programda 'Özel okullara yardım yapılmasına karşı olmadığını, parasal yardıma karşı olduğunu, parasal yardımdan tarikat okullarının yararlanacağını, vergi indirimi ve arsa gibi yardımlar yapılabileceğini...' söyledi.

            Doğrusu apışıp kaldım. Kendini "sosyal demokrat" olarak tanımlayan bir partinin sözcüsü ne sosyal eşitlikten, ne eğitimin kamu eliyle yapılması zorunluluğundan, ne de özel eğitim kurumlarına gerek kalmayacak bir eğitim yapılandırılmasından söz ediyordu. Aslında, CHP'yi tanıyan biri olarak, apışmamak gerekirdi ama, ben biraz da CHP'den ayrı olarak kuzenimi tanımıştım. Kalemsiz, deftersiz, çorapsız ve ayağındaki dört beş numara büyük yırtık ayakkabıları sürüyerek okula gelen, çoğu zaman da bir süre sonra hiç gelmez olan öğrencilerim çok olmuştu. Eminim ki, Engin Altay’ın da olmuştur. Sosyal demokrat kuzen, özel okullara yardımı savunurken, öğretmen olarak çalıştığı yılları hiç düşünmemişti. Tezek kokulu sınıflarda, başından bit ayıkladığımız pırıl pırıl zekâların özel okullarda okuması mıydı acaba düşleri? Yoksa..

good hits